donma noktasındayken kendimin
ateşin icadına muhtaç,
bu coğrafyadan çok uzak
yangınlar öptüğüm doğrudur.
palavralar kuşandığım da...
mesela Grönlandlı bir yarasa
gündüzler bitmediği için kudurur.
doğrudur.
çocukların vurulduğu,
yaşını alan kadınların kırıştığı,
ölümün yaşama savaş açtığı
sonra vazgeçip barıştığı,
ahiretin oluştuğu,
Tanrı'nın tanıştığı-insanların yanıştığı
kalanların piiziştiği-hurilerle seviştiği
doğrudur.
ama ben yalan söylemeyi de iyi bilirim.
-Seni seviyorum.
doğrudur.
Safa Eren
27 Mayıs 2014 Salı
5 Şubat 2014 Çarşamba
Gevezelik.
muhtemel bir hüznüm var.
dokunaklı şarkının -es- verilen yerinde
muhtemel mutluluğum,
"beklemek" kelimesinin az biraz- -ötesinde
gurursuz kırgınlıklarım, yenilgilerimin ardışığı
gözlerin, karanlığıma sataşan ay ışığı.
sesin özlemim, sesin ılıkbahar.
nefesinin dilimde tomurcuklanan tadı var.
dininin dinimde Tanrıma eşdeğer saygısı
be inançsız neden bize makul gördün yalnızlığı ?
yahut bu yarım kalmışlığı;
bitirsek desem, bitirmesek desen
kavuşsak desem, kavuşmasak desen
öpsem, öpsen, öpüşmesek desen
faydası olur mu tarihi geçmiş pişmanlığın
gittiğin günde serilen naftalin kokulu halıların
üzerinde
sevişmek desen, sevişememek desen.
şimdi muhkem zihnimi çatlatan düşünsel sancılarım,
susmaya sebepleniyor gevezeliğin ertesinde
bir fincan kahveye kırk yıl hatır sayan kadının
koca bir adamı hatıralara hapsedişini,
fincan
fincan hatırlayacağım.
Safa Eren
dokunaklı şarkının -es- verilen yerinde
muhtemel mutluluğum,
"beklemek" kelimesinin az biraz- -ötesinde
gurursuz kırgınlıklarım, yenilgilerimin ardışığı
gözlerin, karanlığıma sataşan ay ışığı.
sesin özlemim, sesin ılıkbahar.
nefesinin dilimde tomurcuklanan tadı var.
dininin dinimde Tanrıma eşdeğer saygısı
be inançsız neden bize makul gördün yalnızlığı ?
yahut bu yarım kalmışlığı;
bitirsek desem, bitirmesek desen
kavuşsak desem, kavuşmasak desen
öpsem, öpsen, öpüşmesek desen
faydası olur mu tarihi geçmiş pişmanlığın
gittiğin günde serilen naftalin kokulu halıların
üzerinde
sevişmek desen, sevişememek desen.
şimdi muhkem zihnimi çatlatan düşünsel sancılarım,
susmaya sebepleniyor gevezeliğin ertesinde
bir fincan kahveye kırk yıl hatır sayan kadının
koca bir adamı hatıralara hapsedişini,
fincan
fincan hatırlayacağım.
Safa Eren
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)